Henüz
hukuk dalları arasında yerini yeni almış olan Tüketici Hukuku ya da genel
adıyla Tüketici Hakları ticaretin çağımızda ön planda ve gelişmekte olan bir
müessese olmasından dolayı önemli bir hukuk dalıdır. Tüketiciyi korumaya
yönelik olan bu hukuk dalında tüketicilerin haklarının korunması ve adil
ticaretin yanı sıra piyasadaki rekabetin ve dürüst bilginin sağlanması
amaçlanır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amacı
dolandırıcılığınve belirli grupların piyasadaki değer düşüşünden yararlanmasını
engellemektir.
Türk
kanunlarının yanı sıra uluslararası arenada teamül kuralı haline gelmiş
tüketici hakları da uyuşmazlıkların çözümünde kullanılır. 1986'da yürürlüğe
giren AT konseyinin kabul ettiği ve Uluslararası Tüketici Birlikleri Örgütü'nün
ilan ettiği evrensel sekiz temel hakla (temel gereksinimlerin sağlanması,
güvenlik hakkı ve güven duyma, mal ve hizmetlerin seçiminde serbestlik hakkı,
bilgi edinme hakkı, eğitilme hakkı, tazmin edilme hakkı, temsil hakkı, sağlıklı
bir çevreye sahip olma hakkı) birlikte, Birleşmiş Milletler Tüketici Hakları
Evrensel Bildirgesi tüketicilerin hizmet ve mal satan satıcılarla ilişkilerinin
düzenlenmesine kaynaklık eder.
Bu
kanunlar ışığında avukatların görevi müvekkillerinin haklarını belirtilen
kanunlar ve doktrindeki ilkelere göre savunmak ve müvekkillerinin uğradığı
haksızlıkların telafi edilmesini sağlayacak en karlı sonuca ulaştırmaktır.
Bu
hukuk dalıyla alakalı karşılaşabileceğiniz sorunlar çok çeşitli alanlarda
karşınıza çıkabilir. 4077 sayılı kanun madde 4'te geçen "Ambalajında,
etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer
alan (...)nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis
veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları
azaltan veya ortadan kaldıran(...)eksiklikler içeren mallar", kısacası
ayıplı mallarda tüketici kendisine sunulan dört seçimlik haktan birini satıcıya
yöneltebilir. Bu seçimlik haklar şunlardır: sözleşmeden dönme, malın ayıpsız
misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi ve ücretsiz onarım. Mal
ayıplı olabileceği gibi hizmet de ayıplı olabilir. Bu durumda tüketici
sözleşmeden dönebilir, hizmetin yeniden görülmesini talep edebilir veya ayıp
oranında beden indiriminin yapılmasını talep edebilir.
Görülebilecek
başka bir uyuşmazlık da haksız şarttır. 4077 Sayılı Kanunun 5. Madde 1.
Fıkrasında tanımlandığı üzere haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden
sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve
yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine
dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Bu durumda sözleşmenin haksız
şartlarının hükümsüz olduğu kabul edilir.
Bunun
gibi birçok uyuşmazlığın yanı sıra tüketici sözleşmelerinizin
değerlendirilmesi, hataların giderilmesi, haklarınızın güvence
altına alınması ve sözleşmelerinizle alakalı her türlü davanın görülmesinde
çalışanlarımız olarak itinayla ve azimle çalışıyoruz. Ticaret Hukuku alanında
yalnızca ulusal değil uluslararası sözleşmelerde ve uyuşmazlıklarda da uzman
kadromuz ile hizmetinizdeyiz.
Tüketici
Hukuku Avukatlarımız tarafından pek çok alanda hizmet verilmektedir.
-Ayıplı
mal – kusurlu ürün nedeni ile tüketicinin uğramış olduğu zararların tazmini
-Alım satım sözleşmesi hazırlanması
-Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru işlemleri
- Ayıplı otomobil – gayrimenkul satışları ve bu
uyuşmazlığa ilişkin davalar
- Devremülk
iptali davaları
-Tüketici Sözleşmelerinde yer alan haksız şartlara
ilişkin davalar
-
TOKİ sözleşmelerinden doğan ihtilaflara ilişkin davalar başta olmak üzere
tüketici hukuku kapsamına giren tüm dava ve danışmalık işlemleri Tüketici
Hukuku Avukatlarımız tarafından ilgi ve özenle takip edilmektedir.
Ticari
ilişkilerinizin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi ve haksızlığa uğrama
durumlarında hakkınızın sonuna kadar savunulması için büromuzda çalışan ve
alanında uzman ve deneyimli Tüketici Hukuku
Avukatlarımızı tercih edebilirsiniz.